TÜRK HUKUKUNDA ŞİDDETE MARUZ KALAN KADINLARIMIZ HAKLARINI NASIL ARAR?

Dünya üzerinde milyonlarca kadın, cinsel saldırı (taciz), psikolojik baskı, fiziksel güç kullanılması ve ekonomik tehdit nedeniyle zor koşullarda yaşamaya mecbur bırakılmaktadır.
Bu durum sanıldığının aksine sadece kırsal kesimlerde değil eğitim seviyesi yüksek bölgelerimizde de büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hususta görsel ve yazılı basında bir çok hikaye ve olayları okuduk ve seyrettik ben bu hususta bir hukukçu olarak yaşanan bu zor koşullar altında neler yapabileceğini sizlere bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Başvuru yerleri nerelerdir?
• Valilik
• Kaymakamlık,
• Polis Merkezi,
• Jandarma Karakolu,
• Cumhuriyet Başsavcılığı veya Aile Mahkemesi Hâkimliği.
Başvururken ne kadar masraf ödenir?
Adli yardımdan faydalanmak için talepte bulunulması halinde 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında yapılan işlemler için hiçbir masraf alınmamaktadır.
Öncelikli olarak bu hususta “Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun” bulunduğu bilinmelidir. Bu kanun şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere mülkî amir tarafından karar verilebilir;
a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.
b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması.
c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.
ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.
d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.
Ayrıca Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu ve önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından da karar verilebilir:
a) İşyerinin değiştirilmesi.
b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
c) Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.
a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
Unutulmamalıdır ki !!!!
Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir.
Bu Yasa’nın Korumasından Kimler Yararlanabilir?
• Aile içi şiddete maruz kalan eş ve çocuklar ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri (akrabalar).
• Tek taraflı ısrarlı takip mağdurları.
• Mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan ya da evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireyleri.
Kimler şikâyet ve ihbar başvurusunda bulunabilir?
• Şiddete uğrayan kişi
• Diğer kişiler (aynı evde oturan bir kişi, kardeş, çocuk, akraba ya da şiddeti gören, duyan, tanık olan herhangi bir kişi, örneğin komşu, öğretmen, doktor v.b.).
Şiddet Önleme ve İzleme Merkezinde sunulacak hizmetler nelerdir?
• Kanun kapsamında kurulan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, şiddetin önlenmesi ve tedbir kararlarının izlenmesine yönelik, şiddet mağduru kişiler ile şiddet uygulayan/uygulama ihtimali bulunan kişilere yönelik hizmetler yürütür.
• Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinde şiddet mağdurlarına psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal alanda rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilir.
• Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri 7 gün 24 saat esasıyla çalışır.
Sizin Sorduklarınız. ?
Soru :Tedbir kararı alındıktan sonra ne kadar geçerlidir.?
Av.M.Murat BİLGİN : İlk verilen tedbir kararı en fazla altı ay için verilir.
Soru: 6 ay dolduktan sonra veya 6 aylık süre içerisindeyken şiddet tekrar ederse ne yapılmalıdır. ?
Av.M.Murat BİLGİN : Süre devam ederken veya süre bittikten sonra şiddet tekrar ederse, yeniden tedbir kararı alınması için tekrar başvuru yapılır.
Soru: Şiddet uygulayan kişinin tedbir karına uyup uymadığını kim nasıl denetler. ?
Av.M.Murat BİLGİN : Tedbir kararının uygulanması polis veya jandarma aracılığı ile takip edilir.
Polis veya jandarma, şikayetçinin ve beraberindeki kişilerin bulunduğu evi haftada bir kez inceleme yapmak üzere ziyarete gider. Şikayetçi ve yakınları ile iletişim kurar, mahalle muhtarının , komşularının bilgisine başvurur. Dva hakiminin verdiği karar doğrultusunda farklı yöntemler de belrlenebilr.
Soru : Tedbir kararı çıkmasına rağmen halen daha şiddet görüyorum. Bu durumda ne
Av.M.Murat BİLGİN : En yakın kolluk kuvvetlerine başvuru yapmanız yeterli olacaktır. Bu durumda şikayet edilen şahıs en kısa sürede yakalanarak zorlama hapsi ile cezalandırılabilir. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, zorlama hapsinin süresi on beş günden otuz güne kadardır. Söz konusu ceza paraya çevrilemez, ertelenemez.
Soru: Şiddet uygulayan eşimi şikayet ettim şimdi geçimimi nasıl sağlayacağım.?
Av.M.Murat BİLGİN : Şiddet uygulayan eşinizden boşanmış olmasanız bile nafaka talep edebilirsiniz. Eşiniz nafakayı ödemezse veya bunu ödeyecek maddi gücü yoksa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuru yapabilirsiniz.
Soru: Nafaka davası açmak istiyorum ama param yok ?
Av.M.Murat BİLGİN : Bulunduğunuz ildeki Baroya müracaat etmeniz veya kolluk güçlerine durumunuzu bildirmeniz halinde size ücretsiz olarak avukat hizmeti verilecektir. Ancak adli yardımdan yararlanabilmek için ekonomik durumunuzun iyi olmadığını kanıtlamanız gerekmektedir.
Soru: Kendimi ve çocuklarımı korumak için o evde kalmak istemiyorum.? Bana kalacak güvenli bir yer verilir mi.?
Sığınma evleri ya da diğer adıyla konukevleri, şiddete uğrayan veya risk altındaki kadınların varsa beraberlerindeki çocukları ile birlikte, geçici süre ile barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulmaktadır.
Kuruluşta kalma süresi üç aydır. Gerektiğinde kalma süreleri uzatılmaktadır.
Sığınmaevinde/konukevinde verilen hizmetler
• Geçici süre için güvenli bir şekilde barınma ihtiyacı karşılanır,
• Psikolojik ve sosyal destek sağlanır,
• Barolar ile işbirliği yapılarak hukusal danışmanlık hizmeti verilir,
• İş ve meslek edindirmeye yönelik çalışmalar yapılır,
• Bazı durumlarda, küçük el harçlığı verilir,
• Sığınmaevi/konukevinden ayrıldıktan sonra kendi evini tutmak isteyenlere, bu konuda destek olunur.
Bir Cevap Yazın