SUSMAMALI
SUSMAMALI
Konuşmaktır bizi biz yapan… Düşüncelerin çıkış şeklidir…. Kendimizin ve yaşadıklarımızla ilgili ifade edilişimizdir… İnsanın olmazsa olmaz özelliğidir… Ağızdan çıkar, beyin yönlendirir, bir de kulak duyar ki bu da çok önemlidir… Ağızdan çıkanı kulak duymalıdır çünkü… Düşünerek ağızdan çıkan sözlerin kalıcı olması da yazmaktır… Yani sözlerin oturtulması, kağıda montesi…
“Keşke konuşmasaydın” da “yazıya oturtmasaydın sözcükleri” der bazıları… Nedendir bilinmez… Yani der ki; “düşüncelerini gizle”, “kendini ve yaşadıklarını ifade etme”… Tabiatın sana bahşettiği bu ulvi yeteneği kullanma der (!)… Yani düşünme der sana… Bugüne kadar insanlık tarihinde, insan yaratıldığı andan itibaren “konuşma”, “düşünme” diyen o kadar çok oldu ki… Bu uğurda canı alınanlar olabildiğince çok… Yakılanlar, asılanlar, kesilenler, sürgün edilenler vardı geçmişte… Şimdi yok mu? Tabii ki var…Daha beteri; tecrit edilenler, toplumdan horlananlar, suçlanıp aşağılanlar, dalga geçilenler… Beter bir insanlık suçudur bu çok beter… İnsan olanın insanlığının elinden alınması değil de nedir?
Bir hayvana da aynı şeyi yap? Çok özgür olduğunu hissetmez ama yaşar, bu onun hayvanlığıdır, insanlığının elinden alınması diye bişeyi yoktur onun, anlamı da yoktur… Ama insanın tecriti, horlanıp suçlanıp aşağılanması beterdir beter… “Konuştu diye”! İnsanlık suçudur…
İnsanlar konuşur, konuşmalıdır… Ama modern dünyada belli meslekleri temsil yetisine sahip kurumlar da insanlar adına konuşur… Bu bir zarurettir…
“Etliye sütlüye dokunma”… “Boş ver” nidaları nerde geçer bilmem bilemem, bu konuda kafa yormaya da niyetim yok… Konuşmaya, paylaşmayı, tartışmayı unutur olduk… Günümüzde her konuşan politika yaptı deniyor… Sen mesela eğer “barocu” isen “susma lüksüne sahip değilsin”… Avukatlık Yasası 95/21 der ki; “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak,” gibi bir madde Baroların görevleri arasında sayılmıştır… Peki sen ne yaptın demezler mi? Bu madde nerede işletildi demezler mi? Bu hak ve yetkin varken neden sustun demezler mi? Hakkı ve hukuku savunmak ne zaman politika oldu? Hukuk devletini savunuyorum demek politik bir hal aldı neredeyse… Politika tercihlerden bir seçim ise size “hukuk devleti” ötesinde başka alternatifler getiriliyor anlamı çıkmıyor mu bundan sizce?
Hatta “sadakatsiz yoldaş” ı yazmış olmam bile bazı rahatsızlık yarattı… Çünkü zamanında “konuşmamışım”, “tartışmamışım!” Diyelim ki yanlış… Şimdi yapıyorum… Çünkü “sadakatsiz yoldaşlar” ve “ibrahimzade zübük efendiler” hep oldu ve olmaya devam edecek… Bırakında olmamaları adına tartışalım…Ya da mevcut düzeni koruyun (!)… Ama konuşacağım… Ta ki; Barolar layık edildiği şekilde idare edilsin, hak mücadelesi verebilen bir hale gelsin… Koltuk mücadelesinin yeri olmasın… Müsaade edin de tartışalım, hep beraber…
22.09.2010
MUSTAFA MURAT BİLGİN
Bir yanıt yazın